Buhara'nın fethinden sonra Cengiz Han, şehrin ana meydanına girdiğinde, meydanın ortasında görkemli bir minare görmüş. Minareye baktığında miğferi başından düşmüş ve "Ben kimseye boyun eğmedim. Ama bu bina o kadar büyük ki selamı hak ediyor" demiş. Buhara'nın eşsiz anıtı ve ana sembolü Minare-i Kalon bu şekilde kurtulmuş.
Minare, Buhara'nın tarihi merkezinde bulunan güzel Poi-Kalon kompleksinin bir parçasıdır. Minare 1127 yılında Karahanlı hükümdarı Arslanhan tarafından yaptırılmıştır.
Söz konusu yapı; Bako adında yerel bir mimar tarafından yapılmıştır. Adı minarenin üst kornişinde ölümsüzleştirilmiştir. Pek çok ustanın; eşi benzeri olmayan güzellikte ve yükseklikte bir kule inşa etmeye çalıştığı, ancak kulenin sürekli yıkıldığı ve sadece Bako adlı bir ustanın gerekli malzemeleri bularak iddialı bir yapının inşasını tamamlamayı başardığına ilişkin bir efsane bulunmaktadır.
Bugün bu büyük minare, Poi-Kalon mimari kompleksinin bir parçasıdır. Minareye ek olarak, bu komplekse Kalon katedral camisi (15.-16. yüzyıllar) ve Miri-Arap medresesi (16. yüzyıl) dahildir.
Minare farklı zamanlarda farklı amaçlara hizmet etmiştir. Asıl amaçlardan birisi - Müslümanları namaza çağırmaktı. Eşsiz minarenin tarihinde de kulenin hükümlüler için infaz aracı olarak kullanıldığı bir dönem de vardır. Dolayısıyla bazı dönemlerde minare "Ölüm Kulesi" olarak adlandırılmıştır.
Genellikle bu kule halkı çağırmak ve yöneticilerin önemli kararlarını duyurmak için ve ayrıca gözlem için kullanıldı, gözlem güvertesinde uzun mesafeleri gözlemlemek için devriye tutuldu ve hatta bazen çölde kaybolan gezginler için bir fener görevini üstlendi.
Bugün, Poi-Kalon kompleksinin bir parçası olan Minora-i Kalon, UNESCO Dünya Mirası Alanları Temsili Listesine dahil edilmiş bulunmaktadır.
Çalışma saatleri: 9:00-18:00, Pzt-Cum
Sorularınız için
Yorum