Mizda Han'ın antik nekropolü

Özbekistan sürprizlerle dolu. Zengin bir kültür, ilginç bir tarih ve fantastik efsaneler ülkemizi sarıyor. En beklenmedik köşelerde, antik anıtların kasvetli ruhunu gizleyen muhteşem yerler gizlenebilir.

Mizda Han nekropolü, Nukus şehrine 40 dakika uzaklıkta bulunan ve iki yüz hektarlık bir alanı kaplayan arkeolojik bir yapı kompleksi olan antik bir mezarlıktır. Burada bazılarının 2400 yıllık geçmişi olan eski mezar yerleri de var. Mizda Han, Orta Asya bölgesindeki en eski ve en büyük mezarlıklardan biridir. Antik çağlardan beri burası kutsallığı ve gizemi ile çok sayıda ziyaretçiyi kendine çekmiştir. En eski mezarlar yaşı XIV yüzyıla kadar uzanıyor.

Efsaneye göre, mezarlığın topraklarında dünyanın sonuna kadar geri sayan "Dünya Saati" veya "Kıyamet Saati" var. Her yıl "saatin" duvarından bir tuğla düşer ve efsanenin dediği gibi, son tuğla düştüğünde kıyamet kopacaktır. Bu nedenle buraya gelen ziyaretçiler, taşları dikkatli bir şekilde toplar, dikkatli bir şekilde yakınına istifler ve kurtuluş için bir dua okurlar.

Mizda Han'a yaklaşırken, bu mezarlığın Türk bozkırlarının ortasında, Hocaylı şehri yakınlarındaki üç tepenin üzerinde yer aldığından, onu çok uzaktan görebilirsiniz. Sayısız mezar taşı arasında kutsal mezarlar ve nekropolün kalbi olan Cömert Kasap (Jo’mart Qassob) höyüğü görülebilir. Ölülerin masalsı şehri tüm ihtişamıyla ortaya çıkıyor.

Mizda Han hakkında kesin bir tarihsel veri yoktur, ancak bu yerin adı, kutsal kitap "Avesta" da bahsedilen Zerdüşt tanrısı Mazda (veya Ahuramazda - yüce tanrı) adıyla uyumludur. Zerdüşt dininde ilk kişi olan Gayomard'ın Cömert Kasap (Jo’mart Qassob) höyüğünün altına gömüldüğü de biliniyor. Birçok bilim adamı bu versiyonu Adem'in mezar yeri ile ilişkilendirir.

Ayrıca nekropolde prenses Mazlumhan Sulu'nun yeraltı türbesini ve Şamun Nabi türbesini, Gyaur-Kala (G’ovur qal’a; Boru Kalesi) kalesini, Halfa Erezhep ve Mademin han türbelerini, Kervansarayı, Kırık-çoban kalesini, Cömert Kasap (Jo’mart Qassob) kulesi ve diğer mezar yerleri de yer almaktadır. Mezarlık boyunca bin yıllık bir geçmişe sahip sayısız mazar var. Bazıları o kadar iyi inşa edilmiş ki, orijinal görünümlerini hiç kaybetmemişlerdir. Mezarların yakınında çeşitli mutfak eşyaları, kaplar, süvarilerin eski kalıntıları görebilirsiniz.

Mizda Han yerleşimi nekropolün yakınında bulunuyordu. MÖ IV-III yüzyıllarda ortaya çıkmış ve Gyaur-Kala'nın(G’ovur qal’a; Boru Kalesi) batı tepesinde yer alıyordu. Yerleşim yeri, önce Cengiz Han'ın işgali sırasında, ardından da 1338'de Emir Timur'un seferi sırasında birkaç kez yıkıldı.

Nekropolün bir başka ilginç detayından da bahsedelim. Tüm mezarlığın topraklarında, yedi sayısının şekli görünür. Dolayısıyla, bu bölgede yedi sayısı özel bir rol oynamaya başlamış. Pek çok ziyaretçi, iyiliğin kazanacağına ve ileride sadece mutlu bir yaşamın bekleyeceğine dair bir anlayısı ortaya atarak, "Dünya Saati" nin yakınında yedi tuğladan bir piramit kurmanın zorunlu olduğunu düşünüyor.

Yorum Yap

Yorum bırakmak için sosyal ağlar aracılığıyla oturum açmalısınız:


Giriş yaparak, işlemeyi kabul etmiş olursunuz Kişisel veri